CUMHURİYET, MİLLİYET VE TERCÜMAN GAZETELERİNİN 1960–1980 ARASI ÖĞRENCİ OLAYLARINA YAKLAŞIMLARI

THE APPROACHES OF THE NEWSPAPERS CUMHURİYET, MİLLİYET AND TERCÜMAN TOWARDS 1960-1980 STUDENT UPHEAVALS

CUMHURİYET, MİLLİYET VE TERCÜMAN GAZETELERİNİN 1960–1980 ARASI ÖĞRENCİ OLAYLARINA YAKLAŞIMLARI

 
Author : Sefa Salih AYDEMİR    
Type :
Printing Year : 2016
Number : 1
Page : 46-59
DOI Number: :
Cite : Sefa Salih AYDEMİR , (2016). CUMHURİYET, MİLLİYET VE TERCÜMAN GAZETELERİNİN 1960–1980 ARASI ÖĞRENCİ OLAYLARINA YAKLAŞIMLARI. International Journal of Eurasian Education and Culture, 1, p. 46-59. Doi: .
733    1153


Summary

27 May 1960 After the military coup; socialist thought began to spread among the university students who appeared as an important force in forming the chaotic ground of the coup, who wanted to intervene in the country agenda and share their opinions with the public in almost every subject, because of the idea and organization freedom provided by the 1961 Constitution. Rapid organization activities under the umbrella of constitutional assurance began. The increasing sympathies of anti-US and socialism in the country since 1965 reached its peak in 1968. Unlike the movements that started almost simultaneously in various universities in Europe, especially in France, the first starting point of events in Turkey is the dissatisfaction of the existing university system. However, shortly afterwards, because of the fact that the promises made to address the disruptions in the education system were not kept, the students began to question the university and the country management first and then the country administrative system. The necessity of a great system change for a rapidly growing country develops a belief in a great revolution among students who sympathize with thought, especially with the style of socialist administration. Students who are ideologically opposed to the rising wave of socialism in universities or in the country begin to organize themselves for the intellectual / practical struggle. Those students who believe in the necessity of armed struggle to realize the revolution and even go to the camps of the Palestinian Liberation Organization in Palestine to receive training for this purpose, start to become extreme marginalized in a short time by engaging in many actions that will make public noise to create the conditions of revolution. In fact, ideologically-based actions, which have been increasing in Turkey until 1980, have turned into anarchy and terrorism in this period, bringing Turkey to the brink of civil war and transformed into a struggle for existence that is questioned by the existing state system in Turkey. Observed in all segments of society, this ideological differentiation is clearly visible at the national level, which has the mission of transmitting objective events in an objective way. From 1965 onwards, among the newspapers that kept the ideological camouflage, Cumhuriyet, the more centralized and liberal position of Milliyet, and Tercüman of the right wing are striking.



Keywords

University, Press, Terror



Abstract

27 Mayıs 1960 Askeri darbesi sonrasında; darbenin kaotik zeminini oluşturmada önemli bir aksiyoner güç olarak ortaya çıkan, ülke gündemine müdahil olmak isteyen ve hemen her konuda fikirlerini kamuoyu ile paylaşan üniversite öğrencileri arasında, 1961 Anayasası’nın sağladığı fikir ve örgütlenme özgürlüğü nedeniyle sosyalist düşünce yaygınlaşmaya başladı. Anayasal güvence şemsiyesi altında hızlı bir örgütlenme faaliyetleri başladı. 1965 yılından itibaren ülkede artan ABD karşıtlığı ve sosyalizm sempatizanlığı 1968 yılında zirveye ulaşır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’daki çeşitli üniversitelerde hemen hemen eşzamanlı başlayan hareketlerden farklı olarak Türkiye’deki olayların ilk başlangıç noktasını, mevcut üniversite sisteminden duyulan hoşnutsuzluk oluştur. Ancak kısa süre sonra, eğitim sistemindeki aksaklıkların giderilmesi yönünde kendilerine verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle öğrenciler, ilk önce üniversite ve ülke yönetim anlayışını, daha sonra da ülke idari sistemini sorgulamaya başlamışlardır. Hızla artan ülke için büyük bir sistem değişikliğinin gerekliliği düşüncesi, özellikle sosyalist yönetim tarzına sempati duyan öğrenciler arasında büyük bir devrim yapma inancını geliştirir. Üniversitelerde veya ülke içerisinde gittikçe yükselen sosyalizm dalgasına ideolojik olarak karşı olan öğrencilerde, fikri/ fiili mücadele için kendi aralarında örgütlenmeye başlar. Devrimi gerçekleştirmek için silahlı mücadelenin gerekliliğine inanan ve bu amaç için eğitim almak üzere Filistin’deki Filistin Kurtuluş Örgütü kamplarına dahi giden bu öğrenciler, devrim şartlarını oluşturmak amacıyla kamuoyunda ses getirecek birçok eyleme girişerek kısa sürede aşırı marjinalleşmeye başlarlar. Esasında Türkiye’de 1980 yılına kadar giderek artan ideolojik temelli eylemler, bu dönemde anarşi ve teröre dönüşerek, Türkiye’yi iç savaşın eşiğine getirmiş, Türkiye’de mevcut devlet sisteminin sorgulandığı adeta varoluş kavgasına dönüşmüştür. Toplumun tüm kesimlerinde gözlemlenen bu ideolojik ayrışma, yaşanan olayları objektif bir şekilde aktarma misyonu bulunan ulusal basında da bariz bir şekilde görülmektedir. 1965 yılından itibaren ideolojik kamplaşmada saf tutan gazeteler arasında sol çizgisiyle Cumhuriyet, daha merkezi ve liberal bir konumda olan Milliyet ile sağ kanadın sözcülüğünü yapan Tercüman göze çarpmaktadır.



Keywords

Üniversite, Basın, Terör